Kaliforniya Günlükleri 9

Memleket Özlemi, Yüzleşme – Özgürlük

Buraya gelirken “6-7 ay içinde tüm izinlerimi almış olacağımı ve hemen akabinde Türkiye’ye ailemi, arkadaşlarımı, dostlarımı ziyaret edebileceğimi, özlediğim yemekleri yiyebileceğimi, işlerimle ilgili yapmam gerekenleri yapıp dönebileceğimi” düşünerek fazlasıyla naif davranmışım. Şu an burdaki 15. ayımın içindeyim ve halen yeşil kart vs. izinlerimi bekliyorum. Bundan bir kaç sene önce birisi bana deseydi ki “öyle birşey olacak ki, sen anneni, kardeşlerini, çok sevdiğin dostlarını 15 ay göremeyeceksin”, “hadi canım, nasıl olabilir öyle birşey bu devirde, hani birkaç ay tamam da, bu kadar uzun bir süre böyle birşey olması imkansız” derdim. Oysa imkansız değilmiş, pekala olabiliyormuş, tabi bir de kendi isteğimle geldiğim için bir nevi gönüllü hapisane gibi oldu bu süreç bana. Tamam teknoloji var, tüm sevdiklerimle görüntülü konuşabiliyorum ama işte o gidememek, dokunamamak, hasret giderememek var ya… kelimelerle anlatılır bir duygu değil. Bir de hepsinden önce insanın istediği bir yere seyahat edememesi ne büyük bir kısıtlama ve esaretmiş. İnsan, pekçok şey gibi özgürlüğünün kıymetini de kaybedince anlıyor. İstediğin zaman istediğin bir yere gidebilmek meğer ne büyük bir özgürlükmüş. Bu özgürlüğe sahip olanlar kıymetini bilsin yani! Neyse ben de yakın zamanda kavuşacağım inşallah.

Amerika özgürlükler ülkesi diye öğretmişlerdi bize oysa, bu ne yaman çelişki durumu var yani. Tabi ki özel bir başvuru süreci, Amerikan hükümetinin buraya gelmek isteyen herkese artık eskisi gibi rahat davranmaması gibi pek çok faktör var benim bu özel durumumda. Herkesin söylediği şey “bunlar geçip bittikten sonra o zaman anlayacaksınız burada yaşamanın ne demek olduğunu, ne kadar rahat ve özgür olabileceğinizi” diyorlar. Aslında haklılar, şimdiden bile görüyorum ve yaşıyorum, herkes gerçekten olabildiğince özgür yaşıyor, herşeyden önce kimsenin kimseye karışmaması hali, istediğinizi giymekte, istediğiniz şekilde konuşmakta özgür olmanız, konuştuğunuz şeylerden ötürü kimsenin sizi yargılamaması, insanların sizden tek beklentisinin nezaket ve saygı olması… burayı ayrı bir yere koyuyor galiba. Altı yıldır televizyonu çok kısıtlı izliyorum, burada da devam ettiriyorum bu alışkanlığı ve arada sırada gördüğüm bazı programlarda hükümetle, Amerikan başkanıyla ilgili ne kadar rahatlıkla her türlü olumsuz konuşmayı yapabildiklerini ve nasıl dalga geçtiklerini duyduğumda daha iyi anlıyorum yukarıda bahsettiğim söylemleri. Ülkemdeki yüzlerce gazeteciyi, yazarı söyledikleri veya yazdıklarından ötürü soruşturan, içerde tutan ve kimsenin dokunamadığı bir sistem varken burası bu anlamda başka bir gezegen gibi.

Amerika Birleşik Devletleri 50 eyaletten oluşan bir federal devlet. Burada Asyalı, Avrupalı, Ortadoğulu, Amerikalı vs. ya da hıristiyan, musevi, müslüman, budist vs. milyonlarca insan aynı çatı altında oturuyor. Kuruluşundan beri bu farklı köken ve kültürleri bir arada barındırması sebebiyle olsa gerek bir şekilde huzur ve özgürlük içinde yaşamanın formülünü bulmuşlar burada yaşayan insanlar. Belki bizim Türkiye’de olduğu gibi bir milli beraberlik ve birlik ruhu bizde olduğu anlamda yok burada, çünkü dinamikler öyle gerektirmiyor ve ihtiyaçları yok herşeyden önce. Ama duruma göre, konuya göre, belli kitleler halinde ya da bölgesel olarak burada da bir araya gelip belli bir konuda birlik ruhunu gösteriyorlar insanlar. Arada sırada iş ilanlarına bakıyorum, çalışma hayatıyla ilgili bir yazı hemen bundan sonra yazmayı planlıyorum, orada daha detaylı bilgiler vereceğim. İş ilanlarında çok sık gördüğüm bir pozisyon “Diversity and Inclusion Manager ya da Director” pozisyonu, yani, “çeşitlilik ve kapsama (dahil etme) yöneticisi” gibi bir anlama geliyor. Toplumun doğal yapısı yüzlerce farklı ülkeden ve kültürden gelen insanlardan oluştuğu için mesleki pozisyonlar da bu ihtiyaca göre şekillenmiş anlayacağınız!

Sağlıkla ve özgür kalmanız dileğiyle…

Pınar Aydemir Başaran

Kaliforniya Günlükleri 12

Mutlu Son - Türkiye YollarındayımSabreden derviş meselesi gerçekleşti, bu hafta yeşil kart (green card) mülakatım vardı. Başvurudan tam 11 ay sonra ve toplamda burada 15 aylık bir zaman geçirdikten sonra yapıldı mülakat. Tek tesellim 15 ayın üstüne mülakat 15 dakika...

Kaliforniya Günlükleri 11

Çalışma HayatıBurada pek çok kişi küçük büyük iş demeden çalışıyor. Türkiye veya diğer yabancı ülkelerden sonradan gelenler için, (burada doğmuş büyümüş yabancılar hariç) kendini konumlandırmak, mesleğini yapmak hiç de kolay değil. Eşim diş hekimi, ancak burada...

Kaliforniya Günlükleri 10

"İyi ki Varlar" Dediklerim ve İnsanın Bağlantı Kurma İhtiyacıÖzellikle ilk geldiğimde yaşadığım yabancılık duygusu ve bir türlü susturamadığım binbir farklı düşünceyle dolu zihnim ve duygularımla düşüncelerimin şahidi olan ruh halim şimdilerde daha sadeleşti ve...