Ne Olsa da Tam Olsam

Biz insanlar her ne yaparsak yapalım, bir elbise alırken, bir kitap okurken, hayat arkadaşımızı ararken hep tek bir şeyin peşinden koşarmışız aslında. İzlediğimiz tüm filimlerin ve reklamların kurgusu da buna göre yapılırmış. Bu ilkeyi gözetmeyenler tutunamazmış… Bunlar, hikaye anlatımı dersi hocam sevgili Celil Oker’in sözleri.

Evet, ne yaparsak yapalım bilinçli veya bilinç dışı olarak hep “Bütünlük” isteriz. Hem duygusal bütünlük hem düşünsel bütünlük istiyoruz. Hatta ruh, beden ve zihin bütünlüğü de istiyoruz. Kendimizi tam hissetmek tamamlamak istiyoruz. Bütünlüğü bulamazsak ya da eksiklik görürsek veya hissedersek tedirgin oluyoruz. Aslında “tam”ız, farkında değiliz çoğu zaman, ya da bunu düşünce ve duygularımızda hissetmek bize zor geliyor. İstediklerimiz olmayınca hayatın kendisinin ya da bizim başımıza gelenlerin yanlış, adaletsiz veya eksik olduğunu düşünüyoruz. “Gene olmadı” diyoruz, mükemmellik peşinde koşuyoruz, ne mükemmelliği bulabiliyoruz ne de bütünlüğümüzü. “Mükemmellik” diye birsey var mı sizce gerçekten? Bir peri masalına aitmiş gibi geliyor bana mükemmellik sözü. Bir arkadaşımın benimle paylaştığı ve çok beğendiğim, hepimize kılavuz olabilecek bu güzel sözü paylaşmak istiyorum: “Mükemmellik için çabalamak sinir bozucu ve engelleyici, oysa en iyisi için çabalamak motive edicidir”.

Ne doğu felsefesindeki tanrı anlayışında ne de tasavvufda “mükemmellik” diye bir şey yok aslında. Evrendeki herşey içinde bütün’ün tüm parçalarını taşıyor: iyi-kötü; güzel-çirkin; doğru-yanlış; eksik-fazla vs. hepimiz hayatımızın bir döneminde öyleyiz bir döneminde böyleyiz. İş’te tam’lığı “tam” da burada yani bunların hepsini yaşadığımızda deneyimliyoruz. Biz bunların hepsiyiz ve böyle olduğumuz için bir bütünüz, bunun ötesinde bunu kabullenmek, iliklerimize kadar hissetmek ve keyfini çıkarmak kalıyor. Daha da ötesi var, “tam”lık boyutunu yaşamaya başladığımız zaman seçeneklerimiz de sınırsız bir hale geliyor.

Kaliforniya Günlükleri 12

Mutlu Son - Türkiye YollarındayımSabreden derviş meselesi gerçekleşti, bu hafta yeşil kart (green card) mülakatım vardı. Başvurudan tam 11 ay sonra ve toplamda burada 15 aylık bir zaman geçirdikten sonra yapıldı mülakat. Tek tesellim 15 ayın üstüne mülakat 15 dakika...

Kaliforniya Günlükleri 11

Çalışma HayatıBurada pek çok kişi küçük büyük iş demeden çalışıyor. Türkiye veya diğer yabancı ülkelerden sonradan gelenler için, (burada doğmuş büyümüş yabancılar hariç) kendini konumlandırmak, mesleğini yapmak hiç de kolay değil. Eşim diş hekimi, ancak burada...

Kaliforniya Günlükleri 10

"İyi ki Varlar" Dediklerim ve İnsanın Bağlantı Kurma İhtiyacıÖzellikle ilk geldiğimde yaşadığım yabancılık duygusu ve bir türlü susturamadığım binbir farklı düşünceyle dolu zihnim ve duygularımla düşüncelerimin şahidi olan ruh halim şimdilerde daha sadeleşti ve...