Kaliforniya Günlükleri 8
Cadılar Bayramı – Yılbaşı – Paskalya vs. Tüketim Çılgınlığı
Hani ilk günlüklerden birisinde, sakin ve mesafeli yaşamdan ötürü burada ruh yok demiştim ya, işte yılın belli zamanlarında bu ruh ortaya çıkıyor. Özellikle sonbahar aylarında başlayan uzun bir süreç içerisinde arka arkaya önce Ekim sonundaki “Cadılar Bayramı” (Halloweeen) sonra Kasım sonundaki “Şükran Günü” (Thanksgiving Day) ve sonra da “Yılbaşı” (Christmas) olmak üzere yılın son üç ayı neredeyse festival havasında geçiyor. Tüm mağazalarda o dönem ne kutlanıyorsa ona göre binbir çeşit süsleme, dekorasyon, çılgın indirimler, alışverişler ve tabi ki özellikle çocuklar için bolca eğlence var. Gerçekten böyle dönemler insanın içindeki çocuğu ortaya çıkartıyor. Şımarmak ve güzel birşeyler almak için tam en güzel zamanlar bunlar.
Bir yandan da bunun dışında kalan zamanlar için de geçerli olmak üzere aslında yılın her sezonunda alışveriş etmenizi teşvik etmek için sürekli indirimler, bir alana bir bedava kampanyaları, belli miktarı aşan alışverişlere belli miktarda indirimler, sanki bizim ülkemizdeki son yıllardaki kampanyaları hatırladıkça buradan ithal etmişler gibi geliyor bana. Ancak burada güzel olan birşey varsa, aldığınız ürünün aynısını başka bir yerde daha ucuza bulursanız ilk aldığınız yere bunu söylediğinizde/gösterdiğinizde “fiyat denkliği” (price match) yapıyor yani size daha hesaplı olan fiyatı uyguluyor aksi takdirde zaten her zaman aldıgınız ürünü iade edip gidip daha hesaplısını alma imkanınız var, bunu bildikleri için baştan inidirmli ücretten satışı kabul ediyorlar. Bu sebeple de birşey almadan önce mutlaka birkaç yere bakmak gerekiyor, böylece kendinizi korumuş oluyorsunuz, şayet ilk gördüğünüz anda beğendiğiniz birşeyi satın alırsanız genellikle pişman oluyorsunuz çünkü neredeyse her zaman aynı ürünün daha hesaplısını buluyorsunuz, tecrübeyle sabitJ neyse ki bir süre sonra bu düzene alıştığınız için alışveriş etmenin de kurallarını öğreniyorsunuz.
Bence en kötüsü insanı sürekli meşgul tutacak ve serseme çevirebilecek bir alışverişe teşvik politikaları var. Her hafta posta ile şehirdeki belli başlı tüm mağaza ve marketlerin indirimli ürünlerinin yer aldığı birkaç sayfalık broşürler geliyor. Sırf bunların kağıda basılmış olmaları bile büyük ısraf bana göre ama ne yazık ki tüketimi körüklemek için sanırım bunların masrafı veya çevreye verdiği zarar pek de umurlarında değilL Bu kötü, güzel olan ise bu düzeni sürdürebilmek için sanırım tüketici her zaman haklı ve korunuyor, aldığınız herhangi bir şeyi üzerinde etiketi olduğu sürece genellikle 30 ya da 60 gün içerisinde iade edip paranızı geri alabiliyorsunuz, herhangi bir sebep göstermek zorunda değilsiniz, kasada nezaketen soruyorlar “bir sorun mu vardı bu üründe” diye, ne isterseniz öyle cevap verebilirsiniz, mesela “artık ihtiyacım kalmadı”, “aynısından evde varmış zaten” veya “sadece artık istemiyorum”. Yani çok ala bir durum anlayacağınız, tabi ki bu durumu kötüye kullanan sayısı bu anlayışa zarar vermeyecek kadar az muhtemelen, darısı bizim ülkedeki alışveriş kültürünün başına.
Pınar Aydemir Başaran
Kaliforniya Günlükleri 12
Mutlu Son - Türkiye YollarındayımSabreden derviş meselesi gerçekleşti, bu hafta yeşil kart (green card) mülakatım vardı. Başvurudan tam 11 ay sonra ve toplamda burada 15 aylık bir zaman geçirdikten sonra yapıldı mülakat. Tek tesellim 15 ayın üstüne mülakat 15 dakika...
Kaliforniya Günlükleri 11
Çalışma HayatıBurada pek çok kişi küçük büyük iş demeden çalışıyor. Türkiye veya diğer yabancı ülkelerden sonradan gelenler için, (burada doğmuş büyümüş yabancılar hariç) kendini konumlandırmak, mesleğini yapmak hiç de kolay değil. Eşim diş hekimi, ancak burada...
Kaliforniya Günlükleri 10
"İyi ki Varlar" Dediklerim ve İnsanın Bağlantı Kurma İhtiyacıÖzellikle ilk geldiğimde yaşadığım yabancılık duygusu ve bir türlü susturamadığım binbir farklı düşünceyle dolu zihnim ve duygularımla düşüncelerimin şahidi olan ruh halim şimdilerde daha sadeleşti ve...